
Neden NewBridge
Değişimi Yönetmek
Günümüz dünyasında teknolojinin getirmiş olduğu hızlı değişim nedeniyle veri kargaşası ve enformasyon kirliliği yaşanmaktadır. Değişimi yönetmenin başlıca kuralı, verileri sağlıklı değerlendirmek ve enformasyon kirliliğinin önüne geçmektir. Son 50 yılda yaşanan değişim insanlık tarihinde yaşanan en hızlı ve kapsamlı değişim olarak ifade edilebilir. Günümüzde başarılı olmanın ön koşulu, değişime ayak uydurmaktan daha çok değişime öncülük etmektir. Değişime direnmek hiç değildir.
Değişim ile birlikte küreselleşme de hızla yayılmaktadır. Küreselleşme ile birlikte gelen rekabet küresellikten yerelliğe doğru genişleme eğilimi göstermektedir. Rekabette başarılı olanlar, verileri iyi analiz eden ve bilgileri iyi değerlendirenler olarak karşımıza çıkmaktadır.
İşte bu noktada, ülkemizdeki merkezi ve yerel yapılar, kamu ve özel girişimler, sivil toplum kuruluşları kısacası her türlü yapılar, “değişimi yönetmek” gibi zorunlu bir süreçle karşı karşıya kalmışlardır. Söz konusu yapılar için başarılı olmanın düzeyi ise hazırlıklı olmayı, hızlı hareket etmeyi, alternatifler üretmeyi ve hedeflere yönelik olmayı gerektirmektedir.
Strateji Geliştirmek
Diğer taraftan değişimi yönetmek zorunda olan kamu ve özel kurumların arşivlerinde istenilenden fazla veri ve bu verilerden üretilmiş enformasyon bulunmaktadır. Ancak bu veri ve enformasyonlar strateji üretecek bir bilgeliğe dönüşmemektedir.
Yerelden küresele her düzeyde, kamu veya özel sektörün, ticari veya sivil inisiyatiflerin karar vericilerinin strateji geliştirme güçlüğü çektikleri bilinmektedir. Diğer taraftan nitelikleri itibariyle son derece yetkin olan, ancak bu yapıların kendi bünyelerinde istihdam edilmemiş uzmanların karar alma süreçlerine dahil edilmesi çok büyük yarar sağlamaktadır. Bu insanların farklı ve yenilikçi fikirlerinin önceden hazırlanması ve karar vericilere sunulması yapıları, rakiplerine göre daha avantajlı konuma getirebilmektedir.
Diğer taraftan mevcut yapıların arşivlerinde istenilenden fazla veri ve bunlardan üretilmiş enformasyon olsa da strateji üretmek için “bilgi” ve bir sonraki aşama olan “bilgelik” e dönüştürülmesi esastır. Nihai aşama ise felsefedir. Bilinmektedir ki bilgi için ilgi esastır. Bilgi bilinene bağlıdır. Bilenenin değişimi ile bilgi de değişmektedir. Kuşkusuz bilgi değişir ise bilenin konumu da değişir. Bilge olan ise bildiğinin farkında olandır. Bu süreçte son aşamaya erişmek kuşkusuz kolay olmasa da hedef olmalıdır.
Yeni Köprüler Kurmak
Yapıların bunu kendi bünyelerinde gerçekleştirmesi yerine, işi sadece bu olan kuruluşlardan destek alma yoluna gitmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. NewBridge böyle bir ihtiyacı karşılamak amacıyla 2016 yılında Ankara’da kurulmuş bir özel girişimdir. NewBridge emsallerinden farklıdır. Zira NewBridge, merkezi Ankara’da olan, küresel düşünen, vizyoner hareket eden, yerel değerlerle küresel değerleri buluşturan ilk ve tek firmadır.
İş Yapmada İlişki Ağını Kullanmak
Bir işin yapılmasında, onun nasıl yapılacağı konusundaki mesleki yeterlilikten daha fazla, işin tanımına uygun sosyal, siyasal, yerel veya merkezi düzeydeki bürokrasideki hatta ticari ilişki ağı önem arz etmektedir. Ortak yönleri olsa da dünyada her ülkenin kendine özgü işleyişi, gelenekleri, bir takım kural ve kaideleri vardır. Bu ise küresel düşünmeyi ve yerele uygun davranış sergilemeyi gerektirir. Aksi halde iyi niyetle atmış olduğunuz basit bir adım dahi çok olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.
Entelektüel İtici Güç Oluşturmak
NewBridge ekibinin siyasi, bürokratik, akademik ve ticari alandaki eşsiz tecrübeleri ve ilişkiler ağı NewBridge’in entelektüel sermayesini oluşturmaktadır. NewBridge’in kendi alanlarında uzmanlaşmış ekibinin ürettiği ve ete kemiğe büründürdüğü, bilgi ve stratejiler, müşterileri için “entelektüel itici güç” ü oluşturmaktadır. İşi yapan değil yeni nesil bir navigatör gibi müşterileri ile iş birliği içerisinde doğru yolu gösteren bir yol göstericidir. Bunu gerçekleştirirken her türlü yerel, ulusal, bölgesel ve küresel etik, ahlaki ve ticari değerlere sadık kalmaktadır. NewBridge, müşterileri ile kısa vadeli çıkar gözeten bir anlayış yerine uzun soluklu ve karşılıklı saygıya dayalı birlikteliği olmazsa olmazı olarak görmektedir.
